0534 030 31 43

0551 800 48 75

·

av.muratozgun@hotmail.com

av.atamertsezgin@hotmail.com

·
Pazartesi - Cuma 09:00-17:00
İletişime Geç

AYIPLI MAL/HİZMET NEDİR? İADE VE DEĞİŞİM HAKLARI NELERDİR?

Tüketicinin korunmasına yönelik düzenlemeler, çağdaş hukuk sistemlerinde önemli bir yere sahiptir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), tüketicilerin mal ve hizmet alımları sırasında karşılaşabileceği sorunların çözümü için haklarını güvence altına alır. Kanun, ayıplı mal ve hizmet kavramlarını tanımlayarak tüketicilere sözleşmeden doğan seçimlik haklar tanımış ve uyuşmazlıkların hızlı ve etkili bir şekilde çözülebilmesi için başvuru yollarını düzenlemiştir. Bu kapsamda, hem bireylerin ekonomik menfaatlerini korumayı hem de piyasa düzenini sağlamayı hedeflemektedir.

Ayıplı Mal ve Hizmet Nedir?

Ayıplı mal, teslim anında taraflarca kararlaştırılan özelliklere uygun olmayan ya da olağan kullanım amacına uygun olmayan mallardır. Örneğin, su geçirmez olduğu belirtilen bir montun su geçirmesi veya yeni alınan bir cihazın çalışmaması ayıplı mal sayılır.

Benzer şekilde, ayıplı hizmet, sağlanan hizmetin sözleşmeye uygun olmaması, teknik düzenlemelere aykırı olması ya da tüketicinin beklediği faydayı sağlamaması durumudur. Örneğin, bir tamirat işinin eksik yapılması ayıplı hizmet kapsamına girer.

Ayıp Türleri

1.Açık Ayıp: Malın teslimi sırasında basit bir incelemeyle fark edilebilen kusurlardır. Tüketicinin, bu tür ayıpları makul bir süre içinde satıcıya bildirmesi beklenir. TKHK’da açık ayıplar için belirli bir bildirim süresi öngörülmemiştir; ancak, genel uygulamada tüketicinin ayıbı fark eder etmez veya fark edebileceği en kısa sürede satıcıya bildirmesi gerektiği kabul edilir.

2.Gizli Ayıp: Teslim sırasında fark edilmesi mümkün olmayan ve kullanım sırasında ortaya çıkan kusurlardır. Malın tesliminden sonraki altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda ispat yükü satıcıya aittir. Altı aydan sonra ortaya çıkan ayıplarda ise ispat yükü tüketiciye geçer. Gizli ayıplar için TKHK’da özel bir bildirim süresi belirtilmemiştir; ancak, Türk Borçlar Kanunu madde. 223/2 uyarınca, tüketicinin ayıbı fark ettiği anda derhal satıcıya bildirmesi gerekmektedir.

Ayrıca, TKHK m. 12’ye göre, ayıplı maldan sorumluluk, malın teslim tarihinden itibaren taşınırlarda iki yıl, taşınmazlarda beş yıl olarak belirlenmiştir. Ayıp, satıcı tarafından hileyle gizlenmişse bu süreler uygulanmaz. Bu nedenle, tüketicilerin hak kaybına uğramamaları için ayıbı fark ettiklerinde vakit kaybetmeden satıcıya bildirimde bulunmaları önem taşır.

Tüketicinin Seçimlik Hakları

Tüketiciler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) uyarınca, ayıplı mal veya hizmetle karşılaşmaları durumunda, kendilerine tanınan seçimlik haklardan birini kullanma hakkına sahiptir. Tüketici, ayıbın niteliği ve somut olayın gerekliliklerine göre aşağıdaki haklardan birini talep edebilir:

1.Sözleşmeden Dönme:

Tüketici, satın aldığı ayıplı malı satıcıya iade ederek, ödediği bedelin tamamının kendisine geri verilmesini talep edebilir. Bu durumda, tüketici, malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararları nedeniyle satıcıdan veya hizmet sağlayıcısından tazminat da isteyebilir.

2.Ayıpsız Misli ile Değişim:

Tüketici, ayıplı malın ayıpsız bir yenisiyle değiştirilmesini veya hizmetin yeniden, eksiksiz ve ayıptan arındırılmış şekilde sunulmasını talep edebilir. Örneğin, teknik bir arızaya sahip bir elektronik cihaz için tüketici, aynı modelin ayıpsız olanıyla değiştirilmesini isteyebilir. Bu hak, özellikle malın onarılamayacak durumda olduğu veya onarımın tüketici için makul olmayan bir süre gerektirdiği durumlarda önem taşır.

3.Bedel İndirimi:

Tüketici, ayıplı malı kullanmaya devam etmek istemesi halinde, ayıbın malın kullanım değerine etkisi oranında satış bedelinde indirim yapılmasını talep edebilir. Örneğin, estetik bir kusuru olan bir mobilya için tüketici, ayıp oranında bir indirim yapılmasını isteyebilir.

4.Ücretsiz Onarım:

Tüketici, ayıplı malın ücretsiz olarak tamir edilmesini talep edebilir. Bu durumda, onarım masrafları tamamen satıcıya ait olacak şekilde, malın ayıbı giderilmeli ve tüketicinin kullanımına uygun hale getirilmelidir. Onarımın makul bir süre içinde tamamlanması esastır. Aksi halde, tüketici diğer seçimlik haklarını kullanma hakkına sahiptir.

Tüketici, bu haklardan birini seçmekte tamamen özgürdür. Satıcı ise tüketicinin tercih ettiği talebi yerine getirmekle hukuken yükümlüdür. Ayrıca, tüketici, ayıplı mal veya hizmet nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için tüketici mahkemesinde dava açma hakkına sahiptir. Bunun yanı sıra, uyuşmazlığın değeri 149.000 TL’ye kadar olan durumlarda, İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapma imkanı da bulunmaktadır. Tüketici, bu yolları kullanarak, yaşadığı mağduriyetin adil ve hızlı bir şekilde giderilmesini sağlayabilir.

Bu hakların etkin şekilde kullanılabilmesi için tüketicinin durumu satıcıya derhal yazılı olarak bildirmesi ve yasal sürelere dikkat etmesi önemlidir. Özellikle, ayıbın açık ya da gizli olmasına göre başvuru süreleri değişiklik gösterebilir. Bu nedenle tüketicinin haklarını bilerek hareket etmesi, olası hak kayıplarını önleyecektir.

Tüketici Hakem Heyetleri ve Yetki Sınırları

2025 yılı itibarıyla, tüketici uyuşmazlıklarında değeri 149.000 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunludur. 149.000 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar ise tüketici mahkemelerinde görülmekte olup, tüketiciler başvurularını yerleşim yerindeki veya mal/hizmetin satın alındığı yerdeki ilgili heyete yapabilir. Bu düzenleme, tüketici uyuşmazlıklarının hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Hukuki Başvuru Süreci ve Profesyonel Destek

Ayıplı mal ve hizmetlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü, tüketiciler tarafından bireysel olarak yürütülebilse de, hukuki süreçler teknik bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık detaylar barındırmaktadır. Başvuruların doğru şekilde hazırlanması, hakem heyeti veya mahkeme süreçlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi ve itirazların usulüne uygun şekilde yapılması, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

Tüketicilerin bu süreçlerde dikkat etmesi gereken bir diğer önemli husus, yalnızca yetkili ve ruhsatlı kişilerden hukuki destek alınmasıdır. Avukatlık Kanunu’na göre, hukuki danışmanlık hizmeti ve yargı süreçlerinde temsil yetkisi yalnızca avukatlara aittir. Bu nedenle, yetkisi olmayan kişi veya kuruluşlardan alınan hukuki hizmetler, yasal açıdan geçersizdir ve daha büyük mağduriyetlere yol açabilir.

Ayıplı mal veya hizmet nedeniyle talepte bulunurken, hak kaybı yaşamamak ve süreci etkili bir şekilde yönetebilmek adına, uzman bir avukattan destek almak son derece önemlidir. Hukuki bilgi ve deneyimle yürütülen bir süreç, tüketicinin haklarının korunmasını ve adil bir sonuca ulaşmasını sağlayacaktır.

Leave a Reply