0534 030 31 43

0551 800 48 75

·

av.muratozgun@hotmail.com

av.atamertsezgin@hotmail.com

·
Pazartesi - Cuma 09:00-17:00
İletişime Geç

Banka Hesabını Kullandırma Dolandırıcılık Suçunu Oluşturur mu ?

Banka hesabını başkasına kullandırma, son yıllarda dolandırıcılık suçlarında en sık karşılaşılan konulardan biri haline gelmiştir.
Peki, banka hesabını kullandırma dolandırıcılık suçu sayılır mı? Yerel mahkemeler ve Yargıtay bu konuda nasıl kararlar veriyor?

Bu yazıda, hem hukuki çerçeveyi hem de emsal Yargıtay kararını inceleyerek konuyu tartışıyoruz.

Banka Hesabını Başkasına Kullandırmanın Hukuki Sonuçları

Türk Ceza Kanunu’na göre dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla bir kimsenin aldatılması ve bu yolla kendisine veya başkasına yarar sağlanması şeklinde tanımlanır (TCK m.157-158).

Banka hesabını başkasına kullandırmak, özellikle bu hesap üzerinden suç gelirleri transfer edilirse, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilir. Ancak mahkûmiyet kararı verilebilmesi için şu şartların somut olarak ispat edilmesi gerekir:

  • Suçtan doğrudan maddi menfaat sağlanması,
  • Suçun icrasına bilerek ve isteyerek katkıda bulunulması,
  • İştirak iradesi ve fiili yardım unsurlarının mevcut olması.

Uygulamada, banka hesabını başkasına kullandıran kişi ile dolandırıcılık fiilini işleyen şahıs arasındaki ilişkinin niteliği belirleyici rol oynar. Eğer bu ilişki yalnızca hesap kullanımına dayalıysa ve hesap sahibi, karşı tarafın dolandırıcılık amacı taşıdığını veya böyle bir faaliyette bulunabileceğini öngörebilecek durumda değilse, dolandırıcılık suçuna iştirak ettiği kabul edilemez.

Bu noktada savunmayı destekleyecek deliller; yazılı veya dijital iletişim kayıtları (WhatsApp, SMS vb.), tanık anlatımları, suçun öğrenilmesinden hemen sonra yapılan resmi başvurular gibi unsurlardan oluşabilir.

Pratikte ise, dolandırıcılar çoğu zaman verilerin silinebildiği ve yurtdışı merkezli platformlar (ör. Telegram) üzerinden iletişim kurmaktadır. Böyle durumlarda, arada herhangi bir temas bulunmadığını veya ortak bir bağ olmadığını gösterecek deliller öne çıkarılabilir. Örneğin:

  • GSM operatörlerinden temin edilecek HTS kayıtları,
  • İşlemlerin yapıldığı dönemlere ait ATM ve banka şubesi kamera görüntüleri,
  • Tarafların farklı şehirlerde/ilçelerde ikamet ettiğini gösteren adres kayıtları,
  • Ortak bir bağlantı bulunmadığını ortaya koyan eğitim ve iş geçmişi belgeleri.

Her ne kadar ceza yargılamasında sanığın suçsuzluğunu ispat yükümlülüğü bulunmasa da, bu tür davalarda lehine olabilecek somut verileri dosyaya kazandırmak, yargılama sonucunu doğrudan etkileyebilir.

Konuya İlişkin Güncel Yargıtay Kararı

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 04.06.2024 tarihli, 2021/16966 E. , 2024/7470 K. sayılı kararında şu değerlendirmeyi yapmıştır:

“Sanığın, tanışıklığa dayalı güven ilişkisi çerçevesinde banka hesabını diğer sanığa kullandırdığı, hesabına aktarılan suç gelirinden doğrudan herhangi bir maddi menfaat temin ettiğinin veya dolandırıcılık fiiline iştirak ettiğinin dosya kapsamıyla ispat edilememesi durumunda, sanığın cezalandırılmasına yer olmadığına karar verilmelidir.”

Bu karar, yalnızca hesabı kullandıran kişinin mahkûmiyetinin, somut delillerle desteklenmeyen durumlarda hukuka aykırı olduğunu ortaya koymaktadır.

Sonuç

Banka hesabını başkasına kullandırma eylemi, özellikle suç gelirlerinin transferinde kullanıldığında ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Yerel mahkemeler genellikle mahkûmiyet yönünde karar verse de, Yargıtay kararları bu konuda delil yetersizliği halinde beraat ihtimalinin bulunduğunu göstermektedir.

Bu nedenle, banka hesabınızı kullandırmadan önce hukuki riskleri mutlaka değerlendirmeniz ve gerektiğinde bir avukata danışmanız önemlidir.

Leave a Reply